Yeni yıla yaklaşırken ücret artışları ve bordro bütçeleri çoğu şirkette rutin bir planlama faaliyeti olarak ele alınıyor. Oysa bordro, yalnızca İK’nın ya da muhasebenin değil; finansal risk yönetiminin de merkezinde yer alıyor.
2026’ya girerken yapılan birçok bordro planlama hatası, zam oranının yanlış hesaplanmasından değil; risklerin yeterince görünür olmamasından kaynaklanıyor. Bu yazıda bordro ve ücret planlamasını, klasik “maaş zammı hesabı” yaklaşımının dışına çıkararak ele alıyoruz.
1. Bordroyu Sabit Değil, Değişken Bir Risk Kalemi Gibi Görmemek
Çoğu bütçede bordro, yıl başında belirlenen ve yıl boyunca çok az değişeceği varsayılan bir kalemdir. Oysa bordro maliyeti;
- Mevzuat değişikliklerinden
- Teşviklerin sona ermesinden
- Fazla mesai ve prim uygulamalarından
- Yan haklardaki artışlardan
doğrudan etkilenir.
Risk: Bordroyu “sabit” kabul etmek, yıl içinde oluşacak sapmalar için hazırlıksız yakalanmaya neden olur.
2. Ücret Artışını Değil, Toplam İşveren Maliyetini Yönetmemek
Ücret planlaması çoğu zaman yalnızca net veya brüt maaş artışı üzerinden yapılır. Ancak çalışan başına gerçek maliyet;
- Ücretler
- Yan haklar (yemek, yol, özel sağlık vb.)
- Kıdem ve ihbar karşılıkları
- Resmî tatil ve fazla mesai yükleri
- SGK işveren payları
gibi kalemlerle birlikte değerlendirilmelidir.
Risk: Maaş artışı makul görünse bile, toplam işveren maliyeti bütçenin çok üzerine çıkabilir.
3. SGK Teşviklerini “Varsayım” Olarak Bütçeye Yazmak
Birçok işveren, yararlandığı SGK teşviklerinin 2026’da da aynı koşullarla devam edeceğini varsayarak planlama yapar. Ancak teşvikler;
- Süreli olabilir
- Şartları değişebilir
- Sektörel kapsamdan çıkarılabilir
Risk: Teşvikin sona ermesi, kişi başı maliyeti fark edilmeden yukarı çeker ve bütçe dengesini bozar.
4. Tek Senaryolu Planlamayla Belirsizliği Yönetmeye Çalışmak
Belirsizlik dönemlerinde tek bir zam oranı ve tek bir bordro bütçesi üzerinden ilerlemek önemli bir risktir.
2026 planlamasında en az:
- Düşük artış
- Orta artış
- Yüksek artış
olmak üzere alternatif senaryolarla çalışmak gerekir.
Risk: Alternatif senaryolar yoksa, yıl içinde alınacak kararlar geç ve reaktif olur.
5. Yan Hakların Sessizce Büyüyen Etkisini Göz Ardı Etmek
Yan haklar çoğu zaman “zaten var” denilerek detaylı analiz edilmez. Oysa yemek, yol, prim ve özel sağlık gibi kalemler;
- Ücret artışlarıyla birlikte büyür
- Çalışan sayısı arttıkça katlanır
Risk: Yan haklar, fark edilmeden maaş artışından daha büyük bir maliyet baskısı yaratabilir.
6. Bordro Verilerini Stratejik Kararların Dışında Tutmak
Bordro verileri yalnızca operasyonel raporlar için kullanıldığında;
- Sağlıklı bütçe analizi yapılamaz
- Nakit akışı öngörüleri zayıflar
- Personel stratejisi eksik kalır
Risk: Bordro ile bütçe planlamasının kopuk ilerlemesi, finansal kontrolü zorlaştırır.
Sonuç: 2026’ya Bordroyu Bir Risk Değil, Kontrol Alanı Olarak Girmek
Bordro ve ücret planlamasında yaşanan sorunların büyük bölümü, küçük varsayımların zamanla büyümesinden kaynaklanır. Bordroyu yalnızca bir operasyonel süreç değil; ölçülmesi, izlenmesi ve senaryolarla yönetilmesi gereken bir finansal alan olarak ele almak, 2026 boyunca sürpriz maliyetlerin önüne geçmenin en etkili yoludur.
2026’da öne çıkmak için ilk adımı bugün atın, bizimle iletişime geçin.