Skip to main content

19.12.2025 tarihli ve 33112 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7566 sayılı Kanun ile Sosyal Güvenlik Primleri açısından uzun süredir beklenen düzenlemeler yürürlüğe girdi. Tüm değişiklikler 01.01.2026 itibarıyla geçerli olacak.

Uzun Vadeli SGK Prim Oranı Artırıldı

Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarında:

  • İşveren payı: %11 → %12
  • Toplam uzun vadeli prim oranı: %20 → %21

Bu artış, doğrudan işveren maliyetlerine yansıyacak.

Hazine Teşviki Desteği Azaltıldı

İmalat dışı sektörlerde uygulanan:

  • 4 puanlık prim teşviki → 2 puana düşürüldü

Bu da özellikle hizmet sektöründe teşvik kaynaklı maliyet avantajlarının önemli ölçüde azalması anlamına geliyor.

SGK PEK (Prim Esas Kazanç) Üst Sınırı Yükseltildi

  • Prim tavanı: Asgari ücretin 7,5 katı → 9 katı

Bu değişiklik, yüksek ücretli çalışanlar için işveren maliyetlerini ciddi biçimde artıracak.

SGK Prim Değişikliklerinin Bütçelere Etkisi

2026 itibarıyla yürürlüğe giren düzenlemelerle birlikte uzun vadeli sigorta primlerinde işveren payı artırıldı, imalat dışı sektörlerde uygulanan hazine teşviki önemli ölçüde azaltıldı ve prim esas kazanç üst sınırı yükseltildi. Bu değişiklikler, özellikle bordro maliyetleri yüksek olan şirketlerde bütçelerin yılın daha ilk aylarında revizyona ihtiyaç duymasına neden olacak.

Bu noktada asıl sorun, değişen mevzuat değil; bu değişikliklerin hâlâ statik bütçelerle yönetilmeye çalışılmasıdır.

Statik Bütçelerin Gerçek Hayatla Uyuşmaması

Yıl başında büyük bir özenle hazırlanan bütçeler, çoğu şirkette daha ilk ay tamamlanmadan geçerliliğini yitiriyor. Bunun temel nedeni, bütçelerin çoğunlukla tek bir varsayım üzerine kurulmasıdır: her şey planlandığı gibi giderse.

Oysa yılın ilk aylarında dahi ücret artışları beklenenden farklı gerçekleşebiliyor, asgari ücret ve prim oranlarında değişiklikler yaşanabiliyor, işe alım planları revize ediliyor ya da beklenmeyen ayrılıklar ortaya çıkabiliyor. Bu tür değişkenler, statik bir bütçeyi çok kısa sürede işlevsiz hale getiriyor.

Personel Maliyetlerinin Dinamik Yapısı

Personel maliyetleri, şirket bütçelerinin en büyük kalemlerinden biri olmasına rağmen en az öngörülebilir alanlardan biridir. Ücret zamları, prim ve bonus ödemeleri, yan hak güncellemeleri ve mevzuat kaynaklı maliyet artışları yıl boyunca sürekli hareket halindedir.

Buna karşın tek seferlik oluşturulan bütçeler, bu hareketliliği yakalayamaz ve güncelliğini hızla kaybeder.

Güncelliğini Kaybeden Bütçelerin Karar Mekanizmasına Etkisi

Güncellenmeyen bütçelerle alınan kararlar çoğu zaman yanıltıcı sonuçlar doğurur. İşe alım kararları yanlış zamanlamayla alınır ya da gereksiz şekilde ertelenir, nakit akışı öngörülemez hale gelir ve yönetim raporları gerçek mali tabloyu yansıtmaz.

Bu durumda bütçe, bir karar destek aracı olmaktan çıkar ve geçmişe dönük bir referans dokümanına dönüşür.

Dinamik Bütçeleme Yaklaşımının Gerekliliği

2026 itibarıyla yürürlüğe giren SGK prim artışları, teşvik kayıpları ve üst sınır düzenlemeleri; tek bir senaryoya dayalı, yıl başında kilitlenen bütçelerle yönetilemez. Şirketlerin farklı ücret ve büyüme senaryolarını önceden görebildiği, mevzuat değişikliklerinin maliyet etkisini anlık olarak izleyebildiği ve bütçelerini yıl içinde güncelleyebildiği bir yapıya ihtiyacı var.

Bu nedenle modern şirketler için bütçe, yılda bir kez yapılan bir çalışma değil; yaşayan, dinamik ve senaryo bazlı bir yönetim aracıdır.

filika.co Forecast ile Statikten Dinamiğe Geçiş

filika.co Forecast, şirketlerin bütçeleme süreçlerini bu bakış açısıyla ele almasına imkân tanır. Farklı senaryoların kolayca oluşturulabildiği, bütçelerin yıl içinde güncellenebildiği ve personel maliyetlerinin öngörülebilir hale getirildiği bir yapı sayesinde bütçeler, yılın ilk ayında eskimez; yıl boyunca yönetimi besleyen canlı bir araca dönüşür.

2026’ya artan SGK maliyetleri ve belirsizliklerle girerken, bütçenizi kontrol altında tutmanın yolu statik yaklaşımların ötesine geçmekten geçiyor. filika.co Forecast’i keşfetmek ve size özel bir demo talep etmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Co-Founder & COO